Ekonomide Güven Rüzgarları: TL Varlıklara Artan İlgi ve Olumlu Göstergeler

Türkiye ekonomisi, son dönemde atılan adımlarla birlikte önemli bir dönüşüm sürecine girmiş bulunuyor. Ekonomi yönetiminin kararlı duruşu, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine bağlılığı ve uluslararası arenada artan güven, Türk Lirası (TL) varlıklara olan ilgiyi gözle görülür şekilde artırıyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu sinyaller, risk primindeki düşüş, fonlama maliyetlerindeki iyileşme, tahvil stoklarındaki artış ve Borsa İstanbul’daki rekor serisi, bu olumlu tablonun somut göstergeleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazı, TL varlıklardaki bu “bahar havası”nın nedenlerini, göstergelerini, etkilerini ve geleceğe yönelik beklentileri detaylı bir şekilde inceleyecektir.

Olumlu Göstergeler ve Artan Yatırımcı İlgisi: Güven Ortamının Tesisi

Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizliklerin azalmasıyla birlikte, TL varlıklara olan ilgi hızla artıyor. Bu artışın arkasında yatan temel faktörler şunlardır:

  • Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından Olumlu Sinyaller: Standard & Poor’s (S&P) ve Fitch Ratings gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi ve Moody’s’in not görünümünü pozitife çevirmesi, uluslararası yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini artırmıştır. Bu olumlu değerlendirmeler, TL varlıklara olan talebi desteklemektedir.
  • Risk Priminde Düşüş: TL varlıklara olan uluslararası yatırımcı ilgisini yansıtan 5 yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyelerine gerilemiştir. Bu düşüş, Türkiye’nin risk algısının azaldığını ve yatırımcılar için daha cazip bir hale geldiğini göstermektedir.
  • Fonlama Maliyetlerinde İyileşme: Risk primindeki düşüşle birlikte, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerinde de önemli bir iyileşme yaşanmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin dış finansmana erişimini kolaylaştırmakta ve ekonomik istikrarı desteklemektedir.
  • Tahvil Stoklarında Artış: Yurt dışında yerleşik kişilerin Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) stokunda önemli bir artış yaşanmıştır. Bu artış, yabancı yatırımcıların TL cinsi tahvillere olan ilgisinin arttığını göstermektedir.
  • Borsa İstanbul’da Rekor Serisi: BIST 100 endeksi, rekorlar kırmaya devam etmektedir. Yılbaşından bu yana önemli bir yükseliş gösteren endeks, dünya genelinde en iyi performans sergileyen endeksler arasında yer almaktadır. Bu durum, yerli ve yabancı yatırımcıların Türk hisse senetlerine olan ilgisinin arttığını göstermektedir.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de belirttiği gibi, Türkiye ekonomisine yönelik artan güven ve öngörülebilirlik, dış finansman sağlamayı olumlu etkilemektedir. 2023 yılının ilk 5 ayında net portföy çıkışı yaşanırken, sonraki dönemde önemli bir net portföy girişi gerçekleşmiştir. Bu dönüşüm, Türkiye ekonomisine olan güvenin yeniden tesis edildiğinin açık bir göstergesidir.

Ekonomik Göstergelerdeki İyileşme ve Gelecek Beklentileri: Sürdürülebilir Büyüme Hedefi

TL varlıklara olan ilginin artmasının yanı sıra, Türkiye ekonomisinde de önemli iyileşmeler gözlenmektedir:

  • Enflasyonda Düşüş Beklentisi: Ekonomi yönetiminin attığı adımlarda dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlılık dikkat çekmektedir. Enflasyonda kalıcı bir yavaşlamanın sağlanması, ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir.
  • Cari Açıkta İyileşme: Dış ticaret verilerindeki iyileşme ve turizm gelirlerindeki artış, cari dengeye olumlu etki etmektedir. Cari açıktaki düşüş, Türkiye ekonomisinin dış kırılganlıklarını azaltmaktadır.

Bu olumlu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin daha sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesi için önemli bir zemin oluşturmaktadır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının da belirttiği gibi, enflasyonda kalıcı yavaşlamanın sağlanabilmesi ve cari açıkta düşüşün gerçekleşmesi durumunda, Türkiye’nin kredi notunda daha fazla artış yaşanması beklenmektedir. Bu durum, Türkiye’ye daha fazla yabancı yatırım çekilmesine ve ekonomik büyümenin desteklenmesine katkı sağlayacaktır.

Türk Lirası varlıklarda gözlenen “bahar havası”, ekonomi yönetiminin kararlı adımları, uluslararası arenada artan güven ve ekonomik göstergelerdeki iyileşme ile desteklenmektedir. Kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu sinyaller, risk primindeki düşüş, fonlama maliyetlerindeki iyileşme, tahvil stoklarındaki artış ve Borsa İstanbul’daki rekor serisi, bu olumlu tablonun somut göstergeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme yoluna girdiğini göstermektedir. Bu olumlu ivmenin devam etmesi, Türkiye’nin uluslararası arenada ekonomik itibarının daha da artmasına ve daha fazla yabancı yatırım çekmesine katkı sağlayacaktır. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik geleceği için umut verici bir tablo çizmektedir.