Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine ek zam için çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Emeklileri enflasyona ezdirmeme prensibimizden uzaklaşmış değiliz ve tüm gayreti sarf ediyoruz.” dedi.

Yılmaz, İstanbul’da ekonomi gazetecileri ile bir araya geldi. Emeklilere ek zam konusundaki çalışmalara ilişkin bilgi veren Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bir defa Cumhurbaşkanımızın bir genel prensibi var o prensip çerçevesinde bu 20 yıl hep hareket edildi. O da şu; hiçbir zaman çalışanları, emeklileri enflasyona ezdirmemek, bu ana prensibimiz. 20 yılımıza baktığınızda da bunu fiilen uyguladığımızı görürsünüz. İmkanlar oluştukça da bunun üzerinde olabildiğince çalışanlara, emeklilere destek olmak ana prensibimiz hiçbir zaman değişmedi. Enflasyona çalışanlarımızı, emeklilerimizi de ezdirmemek ve çalışanlardan, emeklilerden yana bir bakış açısıyla her zaman bu meselelere yaklaşımımız bu bizim ana felsefemiz, politikamız. Bunu yaparken tabii ki gerçekçi bir şekilde imkanlarımıza da bakmak durumundayız. Bunu derken sadece kamunun imkanlarından bahsetmiyorum, kamu artı özel. Bütçe imkanları ve ekonominin genel imkanlarıyla toplumsal talepler arasında bir denge oluşturmak durumundasınız.

Rahat bir dünya ekonomisi konjonktüründe değiliz. Bölgemizde son derece olumsuz jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Tarihimizin en büyük deprem afetini yaşamış durumdayız ve onun yaralarını sardığımız bir dönemdeyiz. Bütün bunları düşündüğünüzde karşı karşıya kaldığımız meselenin ne olduğu daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Ama tüm bu şartlara rağmen yani bu sorunlara rağmen bu genel prensiplerimizden uzaklaşmış değiliz ve elimizden gelen tüm gayreti bu yönde sarf ediyoruz.”

Yılbaşı ve Temmuz Zamlarını Birlikte Değerlendireceğiz

Memur ve Bağ-Kur emeklilerine ek zam konusundaki çalışmalarda son aşamaya gelindiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

“Gerek emeklilerimizi gerek SSK, Bağ-Kur emeklilerini yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak. Gerek memur emeklilerimizi, gerek SSK ve Bağ-Kur emeklilerini yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak, yaklaşımımız bu şekilde diyebilirim.”

En Düşük Emekli Aylığı Alanlara Yönelik Çalışmalar Devam Ediyor

Yılmaz, en düşük emekli aylığı alan vatandaşlar için de çalışmalar yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“2019 yılında yanlış hatırlamıyorsam başladı, asgari emekli diye bir kavram yoktu, 2018 ve 2019’larda ilk defa hukukumuza girdi Meclis’te bir kanuni düzenlemeyle. O tarihten bu yana da çeşitli zamanlarda artışlar yapılarak bugün işte 7 bin 500 gibi bir kanuni ücret söz konusu. Burada da şöyle bir ayrım oluyor, normalde primle maaş dengesi, sosyal güvenliğin özü bu. Ne kadar çok prim, ne kadar uzun süre prim öderseniz maaşınızın o kadar yüksek olması gerekiyor, sistemin mantığı bu. Ama bazı emekli aylıklarının şu veya bu sebeple, düşük prim ödeme olabilir, az süre çalışma olabilir, burada bu işi daha iyi bilen uzman arkadaşlarımız da var. Ücreti düşük olanlar var, bunları 7 bin 500’e kanunla getirdiğinizde kök ücret düşük kaldığı için bir sonraki oransal artışlarda sorun yaşanabiliyor, böyle bir durumla karşı karşıyayız doğrusu.

Bir taraftan da normal primiyle bu civarda yine maaş alanlar var, şimdi ikisini birbirinden ayırmak lazım. Yani kök ücreti de 7 bin 500 civarında olan bir topluluk da var, dolayısıyla o sayıların hepsini kök ücreti 7 bin 500’den düşük diye görmemek lazım, 7 bin 400 vardır, 7 bin 300 vardır, en düşük 5 bin-5 bin 500’ler civarında diye biliyorum, ama burada bir skala var. Ona yakın olan kök ücreti olan var, daha uzak olan var, buralarda da bir anlamda bir sosyal denge anlamında kanuni düzenlemeyle oluyor bunlar biliyorsunuz, idari kararla gerçekleşen şeyler değil, bir kanun gerekiyor.

Dolayısıyla burada bir sosyal adaleti sağlama, daha düşük gelirli olanları destekleme politikası söz konusu. Bu yaklaşımımız devam ediyor elbette, en düşük emekli alanlara dönük olarak da ne yapabiliriz diye çalışıyoruz.