Dünya genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve ticaret hacmindeki daralmaya rağmen, Türk gıda ürünleri kalitesi ve güvenilirliği sayesinde uluslararası pazarlarda adeta bir yükseliş trendi yakaladı. Yılın ilk dört ayında, Türk hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı miktar bazında yüzde 5, değer bazında ise yüzde 5,5 gibi etkileyici bir artış göstererek, Türk gıda sektörünün küresel rekabet gücünü ve ürünlerinin uluslararası alandaki saygınlığını bir kez daha kanıtladı.

İhracat Rakamları ve Pazar Dağılımı: Orta Doğu Liderliğini Korurken Afrika ve Avrupa’da da Önemli Artışlar Kaydedildi

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) tarafından derlenen kapsamlı verilere göre, Türkiye, 2025 yılının Ocak-Nisan döneminde tam 207 farklı ülke ve serbest bölgeye toplamda 4 milyon 333 bin 686 ton hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamul ihracatı gerçekleştirdi. Bu başarılı ihracat performansı karşılığında ülke ekonomisine tam 4 milyar 179 milyon 581 bin dolar döviz girdisi sağlandı. Sektörün bu etkileyici başarısı, geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 5, değerde ise yüzde 5,5’lik bir artışı temsil ediyor. İhracat yapılan bölgeler incelendiğinde ise Orta Doğu ülkeleri, 1 milyar 400 milyon 996 bin dolarlık ihracat hacmiyle en büyük pazar olma özelliğini korurken, Afrika kıtası 998 milyon 735 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri ise 626 milyon 352 bin dolarlık ihracatla üçüncü en büyük pazar olarak kayıtlara geçti. Ülke bazlı ihracat rakamlarına bakıldığında ise Irak, 647 milyon 582 bin dolarlık ihracatla ilk sırada yer alırken, Amerika Birleşik Devletleri 266 milyon 534 bin dolarla ikinci, Suriye ise 219 milyon 53 bin dolarlık ihracatla üçüncü sırada bulunuyor. Özellikle Suudi Arabistan’a yapılan ihracattaki yüzde 63’lük dikkat çekici artış, Türk gıda ürünlerinin bu pazardaki yükselen itibarının somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Aynı dönemde Cezayir’e yapılan ihracat yüzde 43,8, Almanya’ya yapılan ihracat ise yüzde 18 oranında artış göstererek, Türk gıda ürünlerinin farklı coğrafyalarda da giderek daha fazla tercih edildiğini ortaya koyuyor. Bu başarılı ihracat performansı, Türk gıda sektörünün uluslararası alandaki rekabet gücünü ve ürünlerinin kalitesine duyulan güveni açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu: “Kalitemiz Sayesinde Küresel Daralmaya Rağmen İhracatımızı Artırdık”

Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, küresel gıda ticaretinde yaşanan belirgin daralmaya rağmen Türkiye’nin tahıl ihracatındaki bu etkileyici artışın, düzenli olarak alımı yapılan Türk gıda ürünlerinin yüksek kalitesiyle doğrudan ilişkili olduğunu kesin bir dille ifade etti. Tiryakioğlu, küresel gıda ticaretinde genel bir yavaşlama yaşandığına dikkat çekerek, dünyanın en büyük tahıl ithalatçısı olan Çin’deki talebin azalması ve büyük ihracatçı ülkelerden Brezilya’nın mısır, Rusya’nın ise arpa gibi bazı önemli ürünlerdeki arzlarını düşürmeleri nedeniyle küresel gıda ticaretinde bir daralma söz konusu olduğunu belirtti. Dış ticaret iklimindeki olumsuz görünüme rağmen Türk gıda ihracatının artmaya devam etmesinin, Türk ürünlerinin uluslararası pazarlardaki üstün kalitesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Tiryakioğlu, bu başarının Türk gıda sektörünün özverili çalışmaları ve yüksek kalite standartlarına verdiği önemin bir sonucu olduğunu söyledi. Türk gıda ürünlerinin bu zorlu küresel ortamda gösterdiği bu direnç ve büyüme performansı, sektörün geleceği için umut verici bir tablo çiziyor ve Türk gıda üreticilerinin uluslararası pazarlarda daha da güçleneceğine dair inancı artırıyor.

Türk gıda ürünlerine yönelik artan küresel talep, sektörün kalitesinin, güvenilirliğinin ve rekabet gücünün uluslararası pazarlarda tescili anlamına geliyor. Küresel ekonomik zorluklara rağmen kaydedilen bu etkileyici ihracat artışı, Türk gıda sektörünün geleceğe umutla bakmasını sağlıyor ve sektördeki tüm paydaşları daha da motive ediyor. Türk gıda üreticilerinin yüksek kalite standartlarına bağlılığı ve ihracatçılarımızın başarılı pazarlama stratejileri sayesinde, Türk gıda ürünlerinin dünya sofralarındaki haklı yerini daha da sağlamlaştıracağına olan inancımız tamdır. Bu başarı hikayesi, Türk gıda sektörünün potansiyelini ve uluslararası alandaki önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.