Merkez Bankası’nın (TCMB) 30 Ocak’ta yaptığı zorunlu karşılık düzenlemesi, finansal piyasalarda ve ekonomide önemli bir etkiye sahip oldu. Bu hamleyle birlikte, 125,8 milyar lira tutarında bir sıkılaşma sağlandı.
Sıkılaştırma Politikasının Gerekçesi:
TCMB, 2023’ün ikinci yarısında parasal sıkılaştırma sürecine başlamıştı. Bu politikanın temel amacı, dezenflasyonu en kısa sürede tesis etmek, enflasyon beklentilerini kontrol altına almak ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı düzeltmekti.
Sterilizasyon Araçları ve Etkisi:
Kur korumalı mevduat (KKM) ve döviz işlemlerinden kaynaklı TL likidite fazlası, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini olumsuz etkilemekteydi. Bu fazlayı sterilize etmek için TCMB, çeşitli araçlar kullandı. Temmuz, Eylül ve Kasım aylarında yapılan zorunlu karşılık oran artışları ile toplam 1 trilyon lira sterilize edildi. Bu sayede, fonlama ihtiyacı Temmuz 2023 ortasında 926 milyar lira iken, 21 Aralık 2023’te 1,269 trilyon liraya yükseldi.
30 Ocak Zorunlu Karşılık Düzenlemesi:
21 Aralık 2023’te TL depo alım ihaleleri ile sterilizasyon araçlarının çeşitliliği artırıldı. 30 Ocak 2024’te ise zorunlu karşılık uygulamasında değişikliğe gidildi. KKM’ler için zorunlu karşılık oranları indirilirken, döviz cinsi hesaplar için TL cinsinden ilave zorunlu karşılık oranında artış yapıldı. Bu düzenlemenin net etkisi 125,8 milyar lira sıkılaşma yönünde oldu.
Depo İhaleleri ile Likidite Çekilmesi:
22 Aralık 2023’ten itibaren 1 ve 2 hafta vadeli TL depo alım ihaleleri ile sistemdeki fazla likidite sterilize edildi. 25 Ocak 2024 itibarıyla depo ihaleleri ile çekilen tutar 32 milyar lira düzeyine indi.
Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık hamlesi, parasal sıkılaştırma politikasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu hamleyle birlikte, enflasyonla mücadelede ve finansal istikrarın korunmasında önemli bir adım atılmış oldu.