Altın Geriledi, Dolar Hafif Yükseldi: Diğer Piyasalardaki Gelişmeler ve Emeklilik Fonlarının Yükselişi

Borsa İstanbul’daki olumlu havanın aksine, altın fiyatlarında bu hafta belirgin bir düşüş yaşandı. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 4,48 azalarak 3 bin 964 liraya geriledi. Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4,44’lük bir düşüşle 26 bin 809 liraya indi. Geçen hafta sonu 6 bin 951 lira olan çeyrek altının satış fiyatı ise yüzde 4,47 azalışla 6 bin 640 liraya düştü. Altın fiyatlarındaki bu düşüş, küresel piyasalardaki güvenli liman arayışının azalması veya diğer yatırım araçlarına olan ilginin artmasıyla ilişkilendirilebilir. Döviz piyasasında ise ABD doları, Türk lirası karşısında sınırlı bir yükseliş kaydetti. Dolar/TL kuru bu hafta yüzde 0,21 artarak 38,8270 liraya çıktı. Euro ise doların aksine Türk lirası karşısında değer kaybetti ve yüzde 0,63 azalışla 43,4300 liraya indi. Yatırım fonları genel olarak pozitif bir hafta geçirirken, emeklilik fonları da yatırımcılarına değer kazandırdı. Yatırım fonları bu hafta ortalama yüzde 1,65 oranında değerlenirken, emeklilik fonlarındaki değer artışı ise yüzde 1,31 olarak gerçekleşti. Yatırım fonları kategorilerine bakıldığında, en yüksek getiriyi yüzde 2,94 ile hisse senedi fonları sağladı. Bu durum, borsadaki olumlu performansın yatırım fonları aracılığıyla daha geniş bir yatırımcı kitlesine yansıdığını gösteriyor.

Bu hafta Borsa İstanbul, yatırımcılar için en kazançlı liman oldu. Hisse senetlerindeki güçlü yükseliş, yatırımcıların portföylerinde önemli bir değer artışı sağladı. Altın fiyatlarındaki düşüş ve döviz kurlarındaki sınırlı hareketlilik ise diğer piyasalarda daha sakin bir seyrin hakim olduğunu gösterdi. Emeklilik ve yatırım fonlarındaki değer artışı da tasarruf sahipleri için olumlu bir gelişme olarak kaydedildi. Yatırımcıların, piyasa dinamiklerini yakından takip ederek ve risk toleranslarına uygun stratejiler belirleyerek hareket etmeleri, sürdürülebilir getiri elde etmeleri açısından büyük önem taşıyor.

Küresel piyasalar, haftayı karışık bir seyirle tamamlarken, gelecek hafta ABD’de açıklanacak büyüme ve kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi verilerine odaklandı. Dünya genelinde resesyon endişeleri ve enflasyonla mücadele sürerken, ABD’nin ticaret politikaları ve jeopolitik gelişmeler piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

Piyasa Gelişmeleri ve Beklentiler

• ABD Ekonomisi:
  • Fed, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında tuttu.
  • Fed Başkanı Powell, tarifelerin enflasyonla mücadelede ilerlemeyi yavaşlatabileceğini belirtti.
  • Trump’ın faiz indirimi çağrısı, Fed ile Trump arasında olası bir uyuşmazlık endişesi yarattı.
  • Fed’in bilanço küçültme hızını yavaşlatacağı açıklandı.
  • Piyasalar, Fed’in haziranda faiz indirimine gitme ihtimalini yüksek görüyor.
  • ABD ekonomisinin 4. çeyrekte yüzde 2,3 büyüme göstermesi bekleniyor.
  • Trump’ın tarifelerde “esnek” olabileceklerine dair açıklaması piyasaları destekledi.
  • ABD ve Rusya arasındaki temaslar sınırlı bir iyimserlik oluşturdu.
  • Fed yetkilileri, ekonomideki belirsizliklere dikkat çekti.
  • OECD, ABD’nin büyüme tahminini düşürdü.
  • ABD 10 yıllık tahvil faizi geriledi, dolar endeksi yükseldi.
  • Altın ve petrol fiyatları arttı.
  • New York borsası pozitif seyretti.
• Avrupa Ekonomisi:
  • Avrupa borsaları, Almanya hariç pozitif seyretti.
  • ECB Başkanı Lagarde, ABD tarifelerinin Avrupa ekonomisini olumsuz etkileyeceğini belirtti.
  • ECB, faiz politikası konusunda veriye dayalı yaklaşım izleyeceğini vurguladı.
  • İngiltere Merkez Bankası, faizi sabit tuttu.
  • Almanya’da mali paket onaylandı.
  • AB’nin dış ticaret açığı açıklandı.
  • OECD, Avro Bölgesi ve Almanya’nın büyüme tahminlerini düşürdü.
• Asya Ekonomisi:
  • Asya borsaları karışık seyretti.
  • Çin, iç tüketimi güçlendirmeye yönelik plan açıkladı.
  • Japonya Merkez Bankası, faizi sabit tuttu ve enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize etti.
  • Çin’de kredi faiz oranlarında değişiklik yapılmadı.
  • Japonya’da enflasyon verileri açıklandı.
  • Çin’de perakende satışlar ve sanayi üretimi beklentileri aştı, işsizlik oranı yükseldi.
  • BYD hisseleri arttı.
  • Güney Kore ve Japonya borsaları yükselirken, Hong Kong ve Çin borsaları geriledi.
• Türkiye Ekonomisi:
  • Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi değer kaybetti.
  • TCMB, gecelik vadede borç verme faiz oranını yükseltti, diğer faiz oranlarını sabit tuttu.
  • TCMB, repo ihalelerine ara verdiğini açıkladı.
  • SPK, geri alım programlarına ilişkin düzenleme yaptı.
  • Dolar/TL kuru yükseldi.

Gelecek Hafta Beklentileri ve Önemli Veriler

• ABD’de büyüme ve PCE fiyat endeksi verileri açıklanacak.
• Avro Bölgesi ve Almanya’da PMI ve güven endeksi verileri takip edilecek.
• İngiltere’de enflasyon ve büyüme verileri açıklanacak.
• Japonya’da Merkez Bankası toplantı tutanakları ve enflasyon verileri takip edilecek.
• Türkiye’de reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı, işsizlik oranı, ekonomik güven endeksi ve dış ticaret dengesi açıklanacak.

Küresel piyasalar, gelecek hafta açıklanacak önemli veriler ve jeopolitik gelişmelerle şekillenecek. ABD ekonomisinin performansı, Fed’in faiz politikası ve ticaret savaşları gibi faktörler, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacak. Avrupa ve Asya ekonomilerindeki gelişmeler de yakından izlenecek. Türkiye’de ise TCMB’nin faiz kararları ve açıklanacak ekonomik veriler piyasaların odağında olacak.

Geçen hafta emtia piyasaları, ABD’nin uygulamaya koyduğu tarifeler ve dünya genelinden gelen karşı hamlelerin etkisiyle karışık bir seyir izledi. Ticaret savaşlarının derinleşebileceği endişesi, küresel piyasalarda belirsizlik yarattı.

Altın ve Değerli Metallerde Yükseliş

Ticaret savaşlarının derinleşebileceğine dair endişeler ve zayıflayan dolar endeksi, altın fiyatlarını destekledi. Geçen hafta altının ons fiyatı yüzde 1,8 artışla 2.909 dolara yükseldi. Ons bazında gümüş yüzde 4,4, paladyum yüzde 3,2, platin ise yüzde 1,7 değer kazandı.

Baz Metallerde Karışık Seyir

Çin’den gelen veri akışı ve PMI verilerindeki toparlanma, baz metallerdeki fiyatlamalar üzerinde etkili oldu. Ancak, Çin’in bakır ithalatındaki düşüş ve ABD’nin baz metallere yönelik vergi açıklamaları, piyasalarda dalgalanmalara neden oldu. Libre bazında bakır yüzde 3,5, alüminyum yüzde 3, çinko yüzde 1,2, nikel yüzde 3,1 ve kurşun yüzde 1,2 arttı.

Petrol Fiyatlarında Düşüş

OPEC+ ülkelerinin gönüllü üretim kesintilerini kademeli olarak kaldırma kararı, petrol piyasalarında arz fazlası endişelerini güçlendirdi. Brent petrolün varil fiyatı geçen hafta yüzde 3,8 düşüşle 70,2 dolara geriledi. Doğal gaz fiyatları ise, Avrupa’da depolama hedeflerinin uzatılması ve Asya’daki soğuk hava koşulları nedeniyle yükseldi.

Tarım Emtialarında Negatif Seyir

ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin artması ve Meksika’nın GDO’lu mısır ekimini yasaklaması, tarım emtialarında negatif bir seyir izlenmesine neden oldu. Çin’in ABD’den tarım ürünlerine ek vergi uygulaması ve Meksika’nın GDO’lu mısır yasağı kararı, piyasalarda endişe yarattı. Chicago Ticaret Borsasında kile başına soya fasulyesi ve mısır fiyatları yüzde 0,1, pirinç fiyatları yüzde 0,3 ve buğday fiyatları yüzde 0,6 azaldı.

Kahve ve Kakao Piyasasında Dalgalanma

Kahve fiyatları, Brezilya’da düşen üretim nedeniyle çekirdek arzının azalmasıyla yükseldi. Ancak, yüksek fiyatlar nedeniyle alımların azalması, piyasada durgunluğa neden oldu. Kakao fiyatları ise, haftayı yüzde 9,1 azalışla tamamladı.

Ticaret savaşlarının derinleşebileceğine dair endişeler, emtia piyasalarında belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Tarifeler ve karşı hamleler, değerli metallerden tarım emtialarına kadar birçok piyasayı etkiliyor. Önümüzdeki dönemde, ticaret savaşlarının seyri ve küresel ekonomik gelişmeler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olacak.

Yatırımcılar için piyasaların nabzını tutmak ve farklı yatırım araçlarının performansını değerlendirmek kritik önem taşır. Bu hafta, Borsa İstanbul, altın ve dolar yatırımcısına kazanç sağlayan başlıca araçlar oldu. BIST 100 endeksi ortalama %1,27’lik bir artış gösterirken, altın ve dolar da değer kazandı. Bu yazıda, Borsa İstanbul’un genel performansı, sektör endekslerindeki değişimler, en çok kazandıran ve kaybettiren hisseler, altın ve döviz piyasalarındaki gelişmeler ve bu verilerin yatırımcılar için ne anlama geldiği detaylı bir şekilde incelenecektir. Amacımız, yatırımcılara piyasalar hakkında net bir resim sunmak ve bilinçli yatırım kararları almalarına yardımcı olmaktır.

Borsa İstanbul’da Yükseliş Trendi: Sektörler Arası Farklılaşma

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı %1,27 değer kazanarak 10.104,85 puandan tamamladı. Endeks, hafta içinde en düşük 9.923,63 ve en yüksek 10.151,55 puanlarını gördü. Bu dalgalanmalar, piyasadaki dinamizmi ve yatırımcıların alım satım kararlarını etkileyen faktörlerin çeşitliliğini gösterir. Aynı dönemde, Borsa İstanbul’daki diğer endekslerin performansı da farklılık gösterdi:

• Mali Endeks: %1,08 artarak 12.119,31 puana yükseldi. Bu, finans sektöründeki olumlu gelişmelerin piyasaya yansıması olarak değerlendirilebilir.
• Hizmetler Endeksi: %1,74 değer kazancıyla 9.920,56 puana ulaştı. Hizmet sektörünün genel ekonomideki büyüme trendinden etkilendiği söylenebilir.
• Sanayi Endeksi: %0,58’lik daha mütevazı bir yükselişle 13.025,70 puana çıktı. Sanayi sektöründeki gelişmelerin piyasayı farklı şekillerde etkilediği görülüyor.
• Teknoloji Endeksi: %3,65 gibi önemli bir kazançla 15.151,72 puana yükseldi. Teknoloji sektörünün hızlı büyümesi ve yatırımcıların bu alana olan ilgisi, endeksin yüksek performans göstermesine katkıda bulundu.

Bu veriler, yatırımcıların portföylerini oluştururken sektörler arasındaki farklılıkları dikkate almasının önemini vurgular.

En Çok Kazandıran ve Kaybettiren Hisseler: Piyasadaki Dalgalanmanın Boyutları

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksine dahil hisse senetleri arasında bu hafta en çok yükselen hisse %26,53 ile Batısöke Çimento Sanayi oldu. Bu, şirketin hisselerine olan talebin önemli ölçüde arttığını gösterir. Batısöke Çimento Sanayi’yi %12,63 ile Pasifik Eurasia Lojistik ve %11,76 ile Batıçim Batı Anadolu Çimento izledi. Bu şirketlerin hisselerindeki yüksek artışlar, sektörlerindeki olumlu gelişmelerden veya şirket özelindeki faktörlerden kaynaklanabilir. Diğer yandan, bazı hisseler ise değer kaybetti. En çok değer kaybedenler arasında %6,56 ile Şekerbank, %5,61 ile Selçuk Ecza Deposu ve %5,16 ile Bera Holding yer aldı. Bu düşüşler, şirketlerin performansıyla ilgili endişelerden veya piyasadaki genel satış baskısından kaynaklanabilir. Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören en değerli şirketler ise 555 milyar 660 milyon lirayla Garanti BBVA, 453 milyar 925 milyon lirayla Koç Holding ve 426 milyar 420 milyon lirayla Türk Hava Yolları olarak sıralandı. Bu şirketlerin piyasa değerlerinin yüksek olması, piyasadaki ağırlıklarını ve yatırımcılar üzerindeki etkilerini gösterir.

Altın ve Döviz Piyasaları: Değer Artışları ve Küresel Etkiler

Altın ve döviz piyasaları da bu hafta yatırımcısına kazanç sağlayan araçlar arasında yer aldı. 24 ayar külçe altının gram fiyatı geçen hafta %2,87 artışla 3 bin 186 liraya, cumhuriyet altınının fiyatı da %2,84 değer kazanarak 21 bin 596 liraya yükseldi. Altının güvenli liman olarak görülmesi ve enflasyon karşısında korunma aracı olarak tercih edilmesi, fiyatının yükselmesinde etkili oldu. Doların satış fiyatı %0,33 artışla 35,6890 liraya, avronun satış fiyatı ise %2,36 artışla 37,4110 liraya çıktı. Döviz kurlarındaki bu artışlar, küresel ekonomik gelişmeler, merkez bankalarının para politikaları ve jeopolitik riskler gibi faktörlerden etkilenir. İngiliz sterlini ve İsviçre frangı da bu hafta değer kazanan dövizler arasında yer aldı.

Yatırımcılar İçin Önemli Çıkarımlar ve Stratejiler: Portföy Çeşitlendirmesi ve Risk Yönetimi

Bu haftanın piyasa verileri, yatırımcılar için birkaç önemli çıkarım sunmaktadır:

• Çeşitlendirme Önemli: Farklı yatırım araçlarının (hisse senetleri, altın, döviz) farklı performans göstermesi, portföy çeşitlendirmesinin önemini vurgular. Tek bir yatırım aracına odaklanmak yerine, portföyü çeşitlendirmek riski azaltmaya ve daha istikrarlı getiriler elde etmeye yardımcı olabilir.
• Sektörel Analiz Yapılmalı: Borsa İstanbul’da sektör endeksleri arasında önemli farklılıklar görülmektedir. Yatırım yapmadan önce sektörleri analiz etmek ve potansiyeli yüksek sektörlere odaklanmak önemlidir.
• Küresel Gelişmeler Takip Edilmeli: Döviz kurları ve emtia fiyatları, küresel ekonomik gelişmelerden ve jeopolitik risklerden etkilenir. Bu nedenle, küresel piyasaları yakından takip etmek ve olası etkileri değerlendirmek önemlidir.
• Risk Yönetimi Öncelikli Olmalı: Yatırım yaparken risk yönetimi her zaman öncelikli olmalıdır. Piyasaların dalgalı yapısı göz önüne alındığında, risk toleransınıza uygun bir yatırım stratejisi belirlemek ve gerekiyorsa uzmanlardan destek almak önemlidir.

Bu veriler ışığında, yatırımcıların bilinçli kararlar alması ve piyasadaki fırsatları değerlendirmesi beklenir.

Bu hafta, Borsa İstanbul, altın ve dolar yatırımcısına kazanç sağlayan başlıca araçlar oldu. BIST 100 endeksindeki yükseliş, sektörler arası farklılıklar, hisse senetlerindeki dalgalanmalar, altın ve döviz piyasalarındaki gelişmeler, yatırımcılar için önemli bilgiler sunmaktadır. Yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmesi, sektörel analiz yapması, küresel gelişmeleri takip etmesi ve risk yönetimine önem vermesi, daha başarılı yatırım sonuçları elde etmelerine yardımcı olacaktır. Piyasaların dinamik yapısı göz önüne alındığında, sürekli öğrenme ve piyasa takibi yatırım başarısı için kritik öneme sahiptir.

Hisse Senedi Fonlarından Çıkış

BIST’te getirilerin yıl ortasından itibaren düşüş eğilimine girmesi, yatırımcıları hisse senedi fonlarından uzaklaştırdı. Hisse senedi fonlarının toplam hacim içerisindeki payı, Temmuz ayındaki %10’dan Ekim ayında %3,3’e geriledi. Bu durum, yatırımcıların daha güvenli limanlara yöneldiğini gösteriyor.

Para Piyasası Fonlarına Yönelim

Öte yandan, para piyasası fonlarının toplam hacim içerisindeki payı, aynı dönemde %38,7’den %42,5’e yükseldi. Bu artış, yatırımcıların riskten kaçınma eğiliminde olduğunu ve nakit veya likit varlıklara yöneldiğini gösteriyor. Para piyasası fonları, genellikle düşük riskli ve yüksek likiditeye sahip oldukları için, belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar için daha cazip bir seçenek haline geliyor.

Kıymetli Maden Fonlarının Yükselişi

Kıymetli maden fonları da Ekim ayında dikkat çekici bir performans sergiledi. Altın ve gümüş fiyatlarındaki yükseliş, yatırımcıların bu fonlara olan ilgisini artırdı. Özellikle ekonomik belirsizlikler ve enflasyon endişeleri, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen kıymetli madenlere yönlendiriyor.

Neden Bu Değişim?

• BIST’teki Getirilerin Düşüşü: BIST’te yaşanan düşüş, yatırımcıların hisse senedi fonlarından kar almalarına neden oldu.
• Yüksek Enflasyon ve Faiz Oranları: Yüksek enflasyon ve faiz oranları, yatırımcıların alım gücünü düşürdü ve daha güvenli yatırım araçlarına yönelmelerine neden oldu.
• Küresel Ekonomik Belirsizlikler: Ticaret savaşları, jeopolitik riskler gibi küresel ekonomideki belirsizlikler, yatırımcıların risk iştahını azalttı.
• Para Politikası: Merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler de yatırımcıların kararlarını etkiledi.

Ekim ayında fon sepetlerinde yaşanan değişim, yatırımcıların risk algısındaki değişimi ve ekonomik koşullara uyum sağlama çabalarını gösteriyor. Hisse senedi fonlarından çıkış ve para piyasası fonlarına yönelim, yatırımcıların daha güvenli limanlara yöneldiğini ortaya koyuyor. Ancak, bu durumun uzun vadeli olup olmayacağı ve gelecekteki ekonomik gelişmelerin yatırım kararlarını nasıl etkileyeceği önemli sorular olarak karşımızda duruyor.

Küresel Altın Talebi Rekor Kırarken Türkiye’de Düşüş

Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, küresel altın talebi 3. çeyrekte önemli bir artış göstererek rekor seviyelere ulaştı. Bu artışın temel nedenleri arasında artan jeopolitik riskler, enflasyon endişeleri ve ekonomik belirsizlikler yer alıyor. Yatırımcılar, bu gibi dönemlerde genellikle altın gibi güvenli limanlara yöneliyor.

Ancak Türkiye’de durum tam tersi. Ülkemizde altın talebi, hem bir önceki çeyreğe hem de bir önceki yılın aynı dönemine göre ciddi düşüşler gösterdi. Bu durum, ilk bakışta küresel trendle çelişiyor gibi görünse de, Türkiye’deki ekonomik koşullar ve uygulanan politikalar bu durumu açıklıyor.

Yüksek Faiz Oranlarının Etkisi

Türkiye’de uygulanan yüksek faiz oranları, vatandaşları mevduat hesaplarına yöneltti. Yüksek faiz, yatırımcılar için cazip bir getiri sağladığı için altın gibi alternatif yatırım araçlarına olan ilgi azaldı. Özellikle yatırım amaçlı altın alımlarında önemli bir düşüş yaşanması, bu durumun en belirgin göstergesi.

Neden Türkiye’de Farklı Bir Durum Var?

• Yüksek Enflasyon: Yüksek enflasyon, Türk Lirası’nın değer kaybetmesine neden oluyor. Bu durumda, vatandaşlar alım gücünü korumak için altın gibi değerli metallere yönelmek yerine, faiz getirisi sayesinde parasının değerini koruyabileceği mevduat hesaplarını tercih ediyor.
• Döviz Kurlarındaki Dalgalanmalar: Döviz kurlarındaki belirsizlik, yatırımcıları daha güvenli limanlara yöneltiyor. Ancak, yüksek faiz oranları bu etkiyi bir nebze olsun dengeliyor.
• Ekonomik Belirsizlikler: Küresel ekonomideki belirsizlikler, yatırımcıları daha riskten kaçınan davranışlara yöneltiyor. Türkiye’de de bu durum, altın yerine daha düşük riskli yatırım araçlarına olan ilgiyi artırıyor.

Türkiye’de altın talebindeki düşüş, küresel trendle çelişen bir durum olsa da, ülkedeki ekonomik koşullar ve uygulanan politikalarla açıklanabilir. Yüksek faiz oranları, yatırımcıları altın yerine mevduat hesaplarına yönlendirerek altın talebini düşürüyor. Ancak, küresel ekonomideki gelişmeler ve Türkiye’deki ekonomik politikalardaki olası değişiklikler, altın talebinde yeniden bir artışa neden olabilir.

Altının Getirisi: Beklentilerin Üzerinde

Rapor, altının uzun vadeli getirisinin, geçmişte yapılan çalışmalarda tahmin edilenden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Özellikle son 50 yıllık dönemde, altın hem enflasyonu yendi hem de küresel ekonomik büyümeyle paralel bir seyir izledi. Bu durum, altının sadece bir güvenli liman değil, aynı zamanda karlı bir yatırım aracı olduğunu kanıtlıyor.

Yeni Bir Yaklaşımla Farklı Sonuçlar

Raporun en önemli bulgularından biri, altın analizlerinde kullanılan yöntemlerin güncellenmesiyle elde edilen sonuçlar oldu. Geçmişte, altın genellikle sadece bir “değer saklama aracı” olarak değerlendirilir ve analizlerde bu yaklaşım benimsenirdi. Ancak yeni çalışmada, altın talebindeki tüm faktörler (mücevher, teknoloji, merkez bankaları vb.) dikkate alındığında, altının getirilerinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Altının Portföylerde Yerini Güçlendirme Potansiyeli

Bu rapor, yatırımcılar için önemli bir dönüm noktası olabilir. Uzun yıllar boyunca altının portföylerde yeterince yer almadığı ve genellikle sadece kriz dönemlerinde tercih edildiği görülüyordu. Ancak yeni bulgular, altının portföy çeşitlendirmesi ve risk yönetimi açısından önemini bir kez daha vurguladı.

Geleceğe İlişkin Görünüm

Altının geleceği hakkında kesin bir yargıya varmak zor olsa da, bu rapor ışığında bazı çıkarımlar yapmak mümkün. Küresel ekonomideki belirsizlikler, enflasyon riskleri ve jeopolitik gerginlikler devam ettiği sürece altına olan talep artmaya devam edebilir. Ayrıca, yeşil dönüşüm ve teknolojik gelişmeler de altın talebini etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.

Dünya Altın Konseyi’nin raporu, altının sadece bir değer saklama aracı olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli yatırımcılar için karlı bir seçenek olduğunu gösteriyor. Bu durum, hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal yatırımcılar için önemli bir fırsat sunuyor.

BIST 100 endeksi, 16 Ekim 2024 Çarşamba günü yüzde 1,08 değer kazanarak 8.956,03 puanla günü tamamladı. Bu yükseliş, yatırımcıların piyasalara olan güvenini gösteriyor.

• En Çok Yükselen Hisseler: MARKA, LYDYE, IZFAS gibi hisseler günün en büyük kazananları arasında yer aldı.
• En Çok Düşen Hisseler: DIRIT, EUHOL, RTALB gibi hisseler ise en fazla değer kaybeden hisseler oldu.
• En Çok İşlem Gören Hisseler: THYAO, EREGL, ISCTR gibi hisseler yatırımcıların en çok ilgisini çekti.

Dövizde Düşüş

Dolar/TL kuru, yüzde 0,16 düşüşle 34,17 seviyesine geriledi. Euro/TL kuru ise yüzde 0,30 düşüşle 37,19 seviyesinde kapandı. Dövizdeki bu düşüş, yatırımcıların risk iştahının arttığını gösteriyor.

Altında Yükseliş

Gram altın, yüzde 0,28 artışla 2.935,05 TL’ye yükseldi. Ons altın da yüzde 0,49 artışla 2.675,62 dolar seviyesine ulaştı. Altındaki bu yükseliş, güvenli liman olarak görülen altına olan talebin arttığını gösteriyor.

Kripto Paralarda Artış

Bitcoin, yüzde 3,43 yükselişle 67.805,00 dolar seviyesine ulaştı. Ethereum ise yüzde 1,66 artışla 2.614,96 dolar seviyesinde işlem gördü. Kripto para piyasalarındaki bu yükseliş, risk iştahındaki artışın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Genel Değerlendirme

16 Ekim 2024 Çarşamba günü piyasalarda genel olarak olumlu bir seyir gözlendi. Borsa İstanbul’daki yükseliş, yatırımcıların ekonomik büyüme beklentilerinin olumlu olduğu yönündeki görüşlerini yansıtıyor. Dövizdeki düşüş ise yatırımcıların risk iştahının arttığını gösteriyor. Altın ve kripto paralar ise güvenli liman ve riskli varlık olarak görüldüğü için farklı yönlerde hareket etti.

Döviz Rezervlerinde Düşüş:

• Brüt döviz rezervleri 2 milyar 726 milyon dolar azalışla 77 milyar 785 milyon dolara düştü.
• Bu düşüş, son haftalarda devam eden döviz rezervlerindeki erime trendinin bir devamı niteliğinde.

Altın Rezervleri Arttı:

• Altın rezervleri ise 2 milyar 340 milyon dolar artışla 50 milyar 408 milyon dolardan 52 milyar 748 milyon dolara yükseldi.
• Altın fiyatlarındaki son yükseliş, altın rezervlerindeki artışın ana etkeni olarak görülüyor.

Toplam Rezervler:

• Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 8 Mart haftasında 386 milyon dolar düşüşle 130 milyar 919 milyon dolardan 130 milyar 533 milyon dolara geriledi.
• Bu seviye, 2023 yılı başından bu yana en düşük seviye olarak dikkat çekiyor.

Merkez Bankası rezervlerindeki son düşüş, endişe verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Rezervlerdeki erime, Türk Lirası’nın değer kaybetmesine ve enflasyonun artmasına neden olabilir.

Faiz İndirimi Beklentisi ve Çin Verileri Emtiayı Destekledi:

• Fed Başkanı Jerome Powell’ın “para politikasını gevşetmek için gereken güvenden uzak olmadıklarını” söylemesi emtia fiyatlarını yukarı çekti.
• Çin’de şubatta yıllık bazda ihracat ve ithalat tahminleri aşarak emtia talebinin arttığını gösterdi.

Altın Tarihi Zirveye Çıktı:

• Altın onsu, geçen hafta 2 bin 195 dolarla rekor seviyeyi gördü ve yüzde 4,6 değer kazandı.
• Gümüş, platin ve paladyum da önemli yükselişler kaydetti.

Petrol ve Doğal Gazda Düşüş:

• Brent petrol yüzde 2, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 1,4 azalışla haftayı tamamladı.
• ABD’de talebin azalması ve arzın artması petrol ve doğal gaz fiyatlarını aşağı çekti.

Bakır ve Nikel Fiyatları Yükseldi:

• Bakır yüzde 0,8, nikel yüzde 2 değer kazandı.
• Çin’de bakır izabe tesislerinin üretimi azaltacağına dair haberler bakırda arz endişelerini tetikledi.
• Endonezyalı bir nikel üreticisinin Londra Metal Borsası’nda teslimat markası olma başvurusu nikel fiyatlarını yükseltti.

Tarım Ürünlerinde Karışık Görünüm:

• Buğday ve pirinç fiyatları düşerken, mısır ve soya fasulyesi fiyatları yükseldi.
• Rus buğdayının ucuz olması ve Çin’in ABD’den buğday alımlarını iptal edebileceğine dair haberler buğday fiyatlarını olumsuz etkiledi.
• Brezilya’da soya fasulyesi ihracatının artması soya fasulyesine olan talebi gösterdi.

Kakao Fiyatları Tarihi Zirvede:

• Kakao fiyatları yüzde 1,1 artarak 6 bin 677 dolarla tarihi zirveyi gördü.

Emtia piyasasında geçen hafta yaşanan ralli, Fed’in faiz indirimi beklentileri ve Çin’den gelen güçlü verilerle desteklendi. Altın ve kakao fiyatları tarihi zirveye çıkarken, petrol ve doğal gazda düşüş yaşandı. Tarım ürünlerinde ise fiyatlar karışık bir seyir izledi.