Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 19 Eylül Perşembe günü yapacağı toplantıda politika faizi kararını açıklayacak. Piyasalar, enflasyon ve büyüme verilerinin yanı sıra küresel gelişmeleri de göz önünde bulundurarak faiz kararını merakla bekliyor. Geçtiğimiz toplantıda yüzde 50 seviyesinde sabit tutulan politika faizinin bu toplantıda da aynı seviyede kalıp kalmayacağı veya değişiklik gösterip göstermeyeceği büyük bir merak konusu.

Piyasa Katılımcıları Anketi’nden Çıkan Sonuçlar

Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, katılımcılar cari ay sonu için politika faizinin yüzde 50 seviyesinde kalacağını öngörüyor. Ancak 3 ay ve 12 ay sonrası için faiz beklentilerinde düşüşler gözleniyor. Bu durum, piyasaların enflasyonun düşüşe geçmesi ve küresel ekonomideki yavaşlamanın etkisiyle faizlerin uzun vadede düşürülebileceği yönünde beklentiler taşıdığını gösteriyor.

Faiz Kararının Ekonomik Etkileri

Merkez Bankası’nın faiz kararının, hem bireyler hem de işletmeler üzerinde önemli etkileri olacaktır. Faizlerin sabit tutulması veya düşürülmesi, kredi faizlerinin de düşmesine ve böylece tüketim ve yatırımların artmasına yol açabilir. Ancak, yüksek enflasyon ortamında faizlerin çok hızlı düşürülmesi, kur riskini artırarak ekonomide istikrarsızlığa neden olabilir.

Küresel Gelişmelerin Etkisi

Merkez Bankası’nın faiz kararını belirlerken sadece yerel verileri değil, aynı zamanda küresel gelişmeleri de göz önünde bulunduracağı tahmin ediliyor. ABD’deki faiz artışları, küresel ekonomideki yavaşlama ve jeopolitik riskler gibi faktörler, Türkiye’nin para politikası kararlarını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Merkez Bankası’nın 19 Eylül’deki faiz kararı, hem Türkiye ekonomisi hem de finans piyasaları için önemli bir dönüm noktası olacak. Piyasalar, enflasyonla mücadele ve ekonomik büyümeyi desteklemek arasındaki dengeyi nasıl kuracağını merakla bekliyor. Faiz kararının ardından döviz kuru, borsa ve bono piyasalarında önemli hareketlenmeler yaşanması bekleniyor.

Günün Önemli Noktaları:

• BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 16,55 puan artarak zirveye ulaştı.
• Toplam işlem hacmi 110,8 milyar liraya yükseldi.
• Bankacılık endeksi yüzde 1,41 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 0,83 değer kazandı.
• Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 3,60 ile iletişim, en çok kaybettiren ise yüzde 3,56 ile finansal kiralama faktoring oldu.

Analistlerin Görüşleri:

Analistler, küresel piyasalarda ABD başkanlık seçimlerinde Başkan Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesiyle ortaya çıkan belirsizliklerin ardından temkinli bir seyir izlendiğini belirtti.

Dünya genelinde merkez bankalarının enflasyonla mücadele kapsamında izledikleri sıkı para politikalarının yavaş yavaş sonuna yaklaşılırken, ABD seçimlerinin olası sonuçları varlık fiyatlamalarını zorlaştırmaya devam ediyor.

Yarın Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Yarın yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı ve tüketici güven endeksi takip edilecek. Yurt dışında ise ABD’de Richmond Fed sanayi endeksi, 2. el konut satışları ve Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi öne çıkacak.

Teknik Açıdan:

Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 11.250 ve 11.350 puanın direnç, 11.000 ve 10.900 seviyelerinin ise destek konumunda olduğunu belirten analistler, TCMB’nin faiz kararı sonrasında piyasadaki seyrin netleşmesini bekliyor.

AA Finans Anketi:

AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, TCMB’nin politika faizini yüzde 50’de sabit bırakmasını bekliyor. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 olarak hesaplandı.

Sıkı Para Politikası Devam mı?

Geçen yılın haziran ayından bu yana enflasyonla mücadele için sıkı para politikası uygulayan TCMB, son faiz artışını mart ayında yapmış ve politika faizini yüzde 50’ye çıkarmıştı. Nisan, mayıs ve haziran aylarında ise faizi sabit tutmayı tercih eden Banka, bu ayki toplantıda da faizlerde bir değişikliğe gitmemeyi öngörüyor.

Ekonomistlerin Tahminleri

Farklı sektörlerden ve uzmanlardan gelen tahminler, TCMB’nin bu ay faizleri sabit tutacağı yönünde yoğunlaşıyor. Enflasyon rakamlarındaki düşüş ve küresel ekonomideki belirsizlikler, Banka’nın faiz indirimine gitmesini pek olası kılmıyor.

Ancak, TCMB’nin son dakika bir sürpriz yaparak faizi düşürme veya artırma ihtimali de her zaman mevcut. Bu nedenle, yatırımcılar ve piyasa katılımcıları toplantı sonuçlarını ve Banka’nın açıklamalarını dikkatle takip edecekler.

Faiz Kararı Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek?

TCMB’nin faiz kararı, Türkiye ekonomisini ve finansal piyasaları doğrudan etkileyecek önemli bir göstergedir. Faizlerin sabit kalması, kredi faizlerinde ve borçlanma maliyetlerinde bir değişiklik olmayacağı anlamına gelirken, faiz indirimi ise ekonomiyi canlandırma ve yatırımları teşvik etme potansiyeline sahip.

Salı günü yapılacak PPK toplantısı, Türkiye ekonomisi için kritik önem taşıyor. TCMB’nin faiz kararı, önümüzdeki dönemdeki ekonomik gidişatı ve finansal piyasaları belirlemede önemli bir rol oynayacak.

Geçen ay yapılan PPK toplantısında da faiz oranları yüzde 50 olarak sabit kalmıştı. Yıl sonu için enflasyon beklentileri ise yüzde 50 civarında seyrediyor.

Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre de cari ay ve 3 ay sonrası için beklenti yüzde 50 olarak belirlendi. 12 ay sonrası için ise bu oran yüzde 35,90’a düştü.

PPK toplantısı özetinde, küresel ekonominin 2024 yılında sınırlı bir büyüme göstereceği öngörülüyor. Enflasyon beklentileri yüksek seyretmeye devam ediyor.

Özetinde parasal sıkılaştırmanın etkileri de değerlendirildi. Kredi büyümesinde yavaşlama gözlemlenirken, iç talepte dengelenmeye yönelik sinyaller de mevcut.

Cari işlemler açığı nisan ayında 4,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesinde de güçlü bir katkı sağlanıyor.

Tüketici fiyatlarında nisanda yüzde 3,18 artış gerçekleşti. Yıllık enflasyon ise 1,30 puan artışla yüzde 69,80’a yükseldi.

Hizmet grubunda aylık fiyat artışı yüksek seyretmeye devam ediyor. Özellikle kira, lokanta-otel ve ulaştırma hizmetlerinde güçlü artışlar gözlemleniyor.

Gıda grubunda aylık fiyat artışını işlenmemiş gıda grubu sürüklerken, işlenmiş gıda enflasyonunda ılımlı seyir korunuyor. Kırmızı et fiyatlarındaki artış hızı yavaşlamakla birlikte devam ediyor.

Enerji grubunda ise akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş, doğal gaz fiyatlarındaki düşüşle dengeleniyor.

Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler, emtia fiyatlarındaki oynaklıklar ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutuyor.

Konut fiyatlarındaki artış enflasyonun altında kalırken, kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olması kira enflasyonuna etkisinin yakından takip edileceği belirtiliyor.

Haberleşme hizmetlerinde yüksek aylık fiyat artışları gözleniyor.

Yurt içi üretici fiyatları nisan ayında yüzde 3,60 artmış, yıllık enflasyon 4,19 puan yükselerek yüzde 55,7 olmuştur.

Mayıs ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentileri tüm vadelerde düşmüştür. 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 33,2’ye, 24 ay sonrasına ilişkin beklenti ise yüzde 21,3’e gerilemiştir.

Öncü göstergeler, mayıs ayında enflasyonun ana eğiliminin Mayıs Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu olarak nispeten yatay seyredeceğine işaret etmektedir.

Genel olarak, piyasalarda faiz indirimi beklentisi sınırlı. TCMB’nin faiz oranlarını sabit tutması ve enflasyonu kontrol altına almaya yönelik adımları sürdürmesi öngörülüyor.

Hafize Gaye Erkan, 9 Haziran tarihinde Merkez Bankası Başkanlığı’na atandıktan sonra 22 Haziran tarihli ilk PPK toplantısında yüzde 8.5 olan politika faizi yüzde 15’e çıkarıldı. Dördüncü toplantının yapıldığı 21 Eylül’de ise faiz oranı yüzde 30 oldu.

Piyasalar önümüzdeki hafta yapılacak toplantıya kilitlendi. Seklenti PPK’da tekrar bir artışa gidileceği yönünde. Eğer 250 baz artarsa politika faizi yüzde 32.5, 500 baz puan artırılırsa politika faizi yüzde 35’e yükselecek.

250 baz puan artarsa

250 baz puanlık bir artış durumunda, politika faizi yüzde 32.5’e yükselecek. Bu durumda, kredi kartlarına uygulanan azami faiz oranı da yüzde 3.49’a çıkacak. Kredi kartı gecikme faizi ise yüzde 3.79’a yükselecek. Kredili mevduat hesabı gibi nakit çekimlerde ise faiz yüzde 4.25’e yükselecek.

500 baz puan artarsa

500 baz puanlık bir artış durumunda, politika faizi yüzde 35’e yükselecek. Bu durumda, kredi kartlarına uygulanan azami faiz oranı da yüzde 3.72’ye çıkacak. Kredi kartı gecikme faizi ise yüzde 4.02’ye yükselecek. Kredili mevduat hesabı gibi nakit çekimlerde ise faiz yüzde 4.48’e yükselecek.

Merkez Bankası’nın faiz kararı, ekonomiyi yakından ilgilendiren bir konu. Piyasalar, faiz artışını olumlu karşılıyor. Faiz artışı, enflasyonun düşürülmesine yardımcı olacak. Ancak, kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarının artması, tüketicileri olumsuz etkileyecek.