Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sağlık hizmetleri ve tesislerinin niteliğini artıracak kapsamlı düzenlemeler yaptıklarını belirterek, 9 sağlık meslek grubunda yaklaşık 420 bin sağlık çalışanı için yeni istihdam alanı oluşturulduğunu açıkladı. Bakanlık tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle, sağlık sektöründe önemli bir istihdam artışı hedefleniyor.

Yönetmeliğin Detayları ve İstihdam Artışı

• Yeni İstihdam Alanları:
  • Yayımlanan yönetmelikle 9 sağlık meslek grubunda yaklaşık 420 bin sağlık çalışanı için yeni istihdam alanı oluşturuluyor.
  • Bu düzenleme, sağlık hizmetlerinin daha yaygın ve erişilebilir hale getirilmesini amaçlıyor.
  • Yönetmelik, sağlık hizmetleri ve tesislerinin niteliğini artırmayı hedefleyen kapsamlı düzenlemeler içeriyor.
• Sağlık Bakanı’nın Açıklamaları:
  • Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Göreve geldiğimiz günden bugüne tek bir gayemiz var; attığımız her adımda taş üstüne taş koyarak Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek” ifadesini kullandı.
  • Bakan Memişoğlu, sağlık altyapısını ve sağlık hizmetlerini güçlendirecek birçok yönetmelik değişikliğinin hayata geçirildiğini belirtti.
  • “Bizler, millete hizmetin boynumuzun borcu olduğuna inanıyor, bu mesuliyetin bilinciyle canla başla çalışıyoruz” ifadeleriyle hizmet anlayışlarını vurguladı.
  • Yeni yönetmeliğin ülke, millet ve sağlık çalışanları için hayırlı olması temennisinde bulundu.

Sağlık Sektöründeki Gelişmeler ve Gelecek Vizyonu

• Sağlık Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması:
  • Yeni istihdam alanları, sağlık hizmetlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak.
  • Bu durum, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve erişilebilirliğini artıracak.
• Sağlık Altyapısının Güçlendirilmesi:
  • Yönetmelik değişiklikleri, sağlık altyapısının güçlendirilmesine yönelik adımlar içeriyor.
  • Bu sayede, sağlık hizmetlerinin daha modern ve etkin bir şekilde sunulması hedefleniyor.
• Sağlık Çalışanlarına Yeni Fırsatlar:
  • Oluşturulan yeni istihdam alanları, sağlık çalışanlarına yeni kariyer fırsatları sunuyor.
  • Bu durum, sağlık sektöründe nitelikli iş gücünün artmasına katkı sağlayacak.

Sağlık Bakanlığı’nın bu önemli adımı, sağlık sektöründe hem istihdamı artıracak hem de sağlık hizmetlerinin kalitesini yükseltecek. Yönetmeliğin hayata geçirilmesiyle, sağlık çalışanları için yeni fırsatlar doğarken, vatandaşlar da daha iyi sağlık hizmetlerine erişim sağlayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da yıllık 200 bin araç kapasiteyle kurulacak tesis yatırımı için şirket temsilcilerine teşekkür belgesi verdi. Türkiye’nin 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi tanıtım programı sonrasında yapılan bu açıklama, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki potansiyelini artıracak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yatırımın Detayları ve Ekonomik Etkileri

• Tesis Kapasitesi ve Üretim:
  • Samsun’da kurulacak tesiste, yıllık 200 bin araç kapasitesiyle Chery paydaşlara yeni nesil elektrikli araçlar ve parçaları üretilecek.
  • Proje, Ar-Ge merkezi içerecek ve Türkiye’nin teknoloji odaklı üretim kapasitesini artıracak.
• Yatırım Büyüklüğü ve İstihdam:
  • Yatırımın 1 milyar dolar olması planlanıyor.
  • Proje, 5 bin kişiye istihdam sağlayarak bölge ekonomisine önemli katkıda bulunacak.
• Türkiye’nin Otomotiv Sektöründeki Rolü:
  • Bu yatırım, Türkiye’nin elektrikli araç üretiminde önemli bir merkez haline gelmesine katkı sağlayacak.
  • Türkiye’nin otomotiv sektöründeki rekabet gücünü artıracak ve ihracat potansiyelini yükseltecek.

Yatırımın Gelecek Vizyonu ve Ekonomiye Katkıları

• Teknoloji Transferi ve Ar-Ge:
  • Projenin Ar-Ge merkezi içermesi, Türkiye’ye teknoloji transferi sağlayacak ve yerli otomotiv endüstrisinin gelişimine katkıda bulunacak.
  • Yeni nesil elektrikli araç teknolojileri, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki inovasyon kapasitesini artıracak.
• Bölgesel Kalkınma:
  • Yatırım, Samsun ve çevresinde yeni iş imkanları yaratacak ve bölgesel kalkınmayı destekleyecek.
  • 5 bin kişilik istihdam, bölge ekonomisine önemli bir canlılık getirecek.
• Sürdürülebilir Üretim:
  • Elektrikli araç üretimi, Türkiye’nin çevre dostu ve sürdürülebilir üretim hedeflerine katkı sağlayacak.
  • Bu yatırım, Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde önemli bir rol oynayacak.

Chery’nin Samsun’a yapacağı 1 milyar dolarlık dev yatırım, Türkiye’nin otomotiv sektöründe önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yatırım, hem ekonomik hem de teknolojik açıdan Türkiye’ye büyük katkılar sağlayacak ve ülkenin otomotiv sektöründeki rekabet gücünü artıracaktır.

Zorlu ekonomik koşullar, birçok ürüne yönelik süren zayıf talep ve Çin’den gelen şiddetli rekabet Alman şirketlerini yeniden yapılanmaya iterek, işe alımları dondurmaya veya işten çıkarmaya zorluyor. Azalan karlarını işten çıkarmalarla istikrara kavuşturmaya çalışan Alman şirketlerinden art arda gelen “işten çıkarma” veya “yeni alımlara ara verme” haberleri, Almanlar arasında endişe yaratıyor.

İşten Çıkarma Nedenleri ve Sektörel Etkiler

• Ekonomik Zorluklar:
  • Covid-19 sonrası ekonomide yaşanan zorluklara bağlı olarak artan maliyet ve düşen karlılık, şirketleri büyük çaplı işten çıkarmaya itiyor.
  • Alman ekonomisi, bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
  • Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “ucuz enerji ve ara malı ithal et, işle ve yüksek kaliteye sahip ‘Made in Germany’ olarak pahalı şekilde ihraç et” kapsamındaki iş modeli artık yeterli olmuyor.
  • Artan enerji fiyatları ve ihracata bağımlı Almanya ekonomisinde özel bir sorun olan dış talepteki düşüş, şirketleri zorluyor.
  • Ülke, iki yıl art arda gerilemeden sonra bu yıl da zayıf ekonomik büyüme ortamına hazırlanıyor.
• Otomotiv Sektöründe İstihdam Kayıpları:
  • Köln Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nün (IW Köln) araştırmasına göre, Alman şirketlerinin sadece yüzde 17’si bu yıl daha fazla çalışanı işe almayı planlarken, yüzde 38’i istihdamı azaltmayı değerlendiriyor.
  • Sanayi şirketlerinin yüzde 44’ü istihdamı azaltmak isterken, sadece yüzde 14’ü yeni çalışan almayı planlıyor.
  • Prognos Enstitüsü’nün Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) adına yaptığı araştırmaya göre, ülkede mevcut eğilimin devam etmesi halinde otomotiv endüstrisinde 2035’e kadar 140 bin iş kaybı yaşanacak.
  • Otomotiv sektöründe 2019-2023 yılları arasında 46 bin iş kaybı yaşandı.
  • Alman otomobil üreticisi Volkswagen Grubunun lüks otomobil markası Audi, 2029’a kadar Almanya’da 7 bin 500 civarında kişinin işten çıkarılacağını duyurdu.
  • Audi’nin ana şirketi Volkswagen, Cariad yazılım bölümünde 1600 personeli işten çıkarmayı planlıyor.
  • Volkswagen Grubunun diğer lüks markası Porsche, 3 bin 900 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
  • Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, Avrupa’da toplam 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.
  • Alman menşeli lastik ve otomobil parçaları üreticisi Continental, araştırma ve geliştirme bölümünde 3 bin kişiyi işten çıkarma kararı aldı.
  • Otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını bildirdi.
• Diğer Sektörlerdeki İşten Çıkarmalar:
  • Alman çelik üreticisi ve teknoloji firması ThyssenKrupp, çelik biriminde 2030’a kadar 5 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığını açıkladı.
  • ThyssenKrupp, otomotiv bölümünde 1800 kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı.
  • Almanya’nın ikinci büyük bankası Commerzbank, 2028’e kadar 3 bin 900 kişinin işine son vereceğini duyurdu.
  • Alman spor giyim üreticisi Puma, dünya çapında 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
  • Alman biyoteknoloji firması BioNTech, 2027’ye kadar 950 ila 1350 tam zamanlı pozisyonda kesintiye gitmeyi planladığını duyurdu.
  • Alman Posta İdaresi’nin (Deutsche Post) iştiraki DHL, Almanya’da bu yıl yaklaşık 8 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı.
  • Deutsche Bank, bu yıl 2 bin kişinin işine son verme kararı aldı.
  • Alman mühendislik şirketi Siemens, 2027’ye kadar 6 binden fazla kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Ekonomik Görünüm ve Gelecek Beklentileri

• İstihdam Azaltma Eğilimi:
  • Alman şirketlerinin büyük bir kısmı, bu yıl istihdamı azaltmayı planlıyor.
  • Bu durum, işsizlik oranının artmasına ve tüketici güveninin azalmasına neden olabilir.
• Ekonomik Büyüme Beklentileri:
  • Almanya ekonomisi, bu yıl da zayıf büyüme göstermesi bekleniyor.
  • İşten çıkarmalar, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
• Yapısal Reform İhtiyacı:
  • Almanya’nın ekonomik sorunlarının çözümü için yapısal reformlara ihtiyaç duyuluyor.
  • Enerji maliyetlerinin düşürülmesi, dijitalleşmenin hızlandırılması ve ihracatın çeşitlendirilmesi gibi önlemler alınması gerekiyor.

Sonuç

Almanya’da yaşanan işten çıkarma dalgası, ülkenin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Şirketlerin yeniden yapılanma çabaları, istihdam kayıplarına ve ekonomik belirsizliğe neden oluyor. Almanya’nın bu zorlu dönemden çıkması için yapısal reformlara ve ekonomik büyümeyi destekleyecek politikalara ihtiyaç duyuluyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İşgücü Uyum Programı’na (İUP) gösterilen yoğun ilgiye dikkat çekti. 29 Ağustos’tan bu yana programa yaklaşık 359 bin kişinin başvurduğunu açıklayan Bakan, özellikle kadınların programa büyük ilgi gösterdiğini belirtti. Başvuruların yüzde 74,7’si kadınlardan gelmiş durumda.

İUP ile İşsizliğe Çözüm

İşgücü Uyum Programı, işsiz bireylere istihdam olanakları sunmak ve onların çalışma hayatına daha kolay entegre olmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Program kapsamında katılımcılara mesleki eğitim, staj imkanı ve iş arama konusunda destek veriliyor. Böylece bireyler, iş hayatına atılmadan önce gerekli bilgi ve becerilere sahip olma fırsatı buluyor.

Programın Hedefleri

İUP’nin temel hedefleri arasında;

• İşsizliğin azaltılması,
• İşgücünün niteliklerinin artırılması,
• Kadınların işgücüne katılımının desteklenmesi,
• Özellikle dezavantajlı grupların istihdam edilmesi yer alıyor.

Başarılı Bir Başlangıç

Kısa sürede bu kadar yüksek sayıda başvuru alınması, İUP’nin ne kadar büyük bir ilgi gördüğünü gösteriyor. Bu durum, programın işsizlikle mücadelede önemli bir rol oynayacağının sinyallerini veriyor.

Geleceğe Yönelik Beklentiler

İUP’nin başarılı bir şekilde uygulanmasıyla birlikte, ülkemizin işgücü piyasası daha da güçlenecek. Program sayesinde işsizliğin azalması, ekonomik büyümeye katkı sağlayacak ve ülkemizin rekabet gücünü artıracaktır.

Son açıklanan verilere göre, ülkemizde iş gücü piyasası canlanmaya devam ediyor. İşsizlik oranı düşerken, istihdamda önemli artışlar yaşanıyor. Bu durum, hükümetin uyguladığı ekonomik politikaların olumlu sonuç verdiğini gösteriyor.

Orta Vadeli Program Hedeflerine Ulaşıyoruz

Hükümetin belirlediği Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda, iş gücü piyasasında önemli ilerlemeler kaydedildi. İstihdamın artması ve işsizliğin azalması, OVP’nin temel hedeflerinden biri olan sürdürülebilir büyüme için önemli bir adım.

Sanayi Sektöründe Büyüme

Ekonomimizin önemli bir parçası olan sanayi sektörü de olumlu bir seyir izliyor. İlk yedi ayda sanayi üretimi yıllık yüzde 1,2 artış gösterdi. Bu durum, dış talebin güçlenmesi ve hükümetin destekleyici politikaları sayesinde elde edildi.

İhracatta Artış Bekleniyor

İhracat İklim Endeksi, dış talep koşullarında iyileşme olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde ana ticaret ortaklarımızda güçlenmesi beklenen talep, üretimimiz ve ihracatımız için daha destekleyici olacak. Bu durum, ülkemizin dış ticaret dengesini güçlendirecek ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacak.

Geleceğe Yönelik Hedefler

Hükümet, elde edilen bu olumlu sonuçları kalıcı hale getirmek için çeşitli adımlar atmaya devam edecek. Verimliliğe dayalı üretimi ve sanayide dönüşümü desteklemek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ikiz dönüşümü sağlamak ve beşeri sermayeyi güçlendirmek gibi konulara odaklanılacak.

Türkiye ekonomisi, iş gücü piyasasındaki canlanma ve sanayi sektöründeki büyümeyle birlikte olumlu bir seyir izliyor. Hükümetin uyguladığı politikalar ve iş dünyasının katkılarıyla, ülkemiz ekonomisi daha da güçlenecek ve istihdam imkanları artacaktı

Ankara’nın İhracatında Artışa Neden Olan Faktörler

Ankara’nın ihracatındaki artışın başlıca nedenleri arasında, küresel ekonominin toparlanması, Türkiye’nin ihracata yönelik teşvikleri ve Ankara’nın sanayi ve ticaret potansiyeli yer alıyor.

Küresel ekonominin toparlanması, ihracatta genel bir artışa neden oldu. Bu artıştan Ankara da payını aldı. Ayrıca, Türkiye’nin ihracata yönelik teşvikleri, Ankaralı ihracatçıların rekabet gücünü artırarak ihracatını artırmalarına yardımcı oldu.

Ankara, sanayi ve ticaret alanında önemli bir potansiyele sahip bir şehir. Başkentte, otomotiv, makine, kimya, gıda ve tekstil gibi sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda firma bulunuyor. Bu firmalar, yüksek katma değerli ürünler üreterek ihracatta önemli bir rol oynuyor.

Ankara’nın İhracatında Sektörel Dağılım

Ankara’nın ihracatında makine ve aksamları sektörü, 2023 yılında da ilk sırada yer aldı. Bu sektörü, kimyevi maddeler ve mamulleri, otomotiv endüstrisi ve madencilik ürünleri sektörleri takip etti.

Makine ve aksamları sektörü, Ankara’nın ihracatında önemli bir yere sahip. Bu sektör, başkentin ihracatının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Ankara’da, otomotiv, beyaz eşya, savunma sanayi ve enerji gibi sektörlere yönelik makine ve aksam üretimi yapan çok sayıda firma bulunuyor.

Ankara’nın İhracatında Bölgesel Dağılım

Ankara’nın ihracatında Avrupa ülkeleri ilk sırada yer aldı. Bu ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri, Asya ülkeleri ve Kuzey Amerika ülkeleri takip etti.

Avrupa ülkeleri, Ankara’nın ihracatında önemli bir yere sahip. Bu ülkelere yapılan ihracat, başkentin ihracatının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Ankara’nın Avrupa’ya ihracatında Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere ilk sıralarda yer alıyor.

Ankara’nın İhracatı İçin Öneriler

Ankara’nın ihracatını daha da artırmak için bazı öneriler yapılabilir. Bu öneriler arasında, ihracatçıların kapasitelerinin geliştirilmesi, ihracata yönelik tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin artırılması ve ihracatta yeni pazarların bulunması yer alıyor.

Ankara’nın ihracatçılarının kapasitelerinin geliştirilmesi için, firmalara yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilebilir. Ayrıca, firmaların ihracata yönelik yatırımları desteklenerek, kapasitelerinin artırılması sağlanabilir.

Ankara’nın ihracatına yönelik tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin artırılması için, yurt içi ve yurt dışında fuar ve etkinliklere katılım artırılmalı, ihracatçıların hedef pazarlarla ilişkileri güçlendirilmeli ve ihracatta yeni pazarlar keşfedilmelidir.

Ankara, 2023 yılında ihracatını rekor seviyeye taşıdı. Bu gelişme, Ankara’nın ihracat potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor. Ankaralı ihracatçıların kapasitelerinin geliştirilmesi, ihracata yönelik tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin artırılması ve ihracatta yeni pazarların bulunması gibi çalışmalarla, Ankara’nın ihracatının daha da artırılması mümkün.

Türkiye’nin dört bir yanında hayata geçirilen yeni fabrikalardan bazıları şunlar:

• Eczacıbaşı VitrA, Bozüyük’te gömme rezervuarlar tesisini açtı. Tesis, tüm aşamaları tamamlandığında toplamda 76.5 milyon Euro’luk yatırıma ulaşacak.
• Şişecam, Lüleburgaz’da otocam hattını devreye aldı. Yeni hat yıllık 200 bin ton kapasiteyle çalışırken 114 kişiye de ek istihdam sağlayacak.
• Danone, Lüleburgaz Üretim Yerleşkesi’nde malnütrisyon tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimine başladı. Şirket, iki yılda kapasitesini yüzde 50 artırmayı ve mevcut ihracatını da üç katına çıkarmayı hedefliyor.
• Pomega Enerji, Polatlı OSB’de lityum demir fosfat temelli batarya üretimi fabrikası kurdu. Fabrika, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Ortadoğu, Yakın Doğu ve Türki Cumhuriyetler’in enerji depolama alanındaki ihtiyaçlarına da cevap verecek.
• Lipton, Sakarya Arifiye’de çay paketleme fabrikası açtı. Fabrikanın yıllık üretim kapasitesi 25 bin ton.
• Ulusoy Un, Hatay Antakya Organize Sanayi Bölgesi’nde un fabrikası satın aldı.
• İGSAŞ, Samsun ve Hatay’da iki yeni gübre fabrikası kuruyor.
• Darsateks, Tokat’ın Erbaa ilçesinde ikinci fabrikanın temellerini attı.

• Program kapsamında, kamu kurumlarının yetenek kazanımından sorumlu birimlerinin kapasitesi güçlendirilecek.
• İŞKUR gençlik internet sitesi uygulamaya açılacak.
• İhtiyaç duyulan işgücünün profili ve çalışacağı alanla uyumunun belirlenmesi amacıyla dijital puanlama sistemi geliştirilecek.
• Aylık bağlama sistemi kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenlenecek.
• Emeklilik yaşının belirlenmesi için otomatik ayarlama mekanizmalarına ilişkin çalışmalar yapılacak.
• Sürekli iş göremezlik geliri veya maluliyet aylığı alan kişilerin yeniden işgücü piyasasına dönmesi için mesleki rehabilitasyon uygulaması hayata geçirilecek.
• Sosyal güvenlik uygulamalarının başta kısmi süreli çalışma olmak üzere esnek çalışma modelleriyle uyumu artırılacak.
• Kadın, genç ve engellilere yönelik teşviklerin ağırlığı artırılarak teşvik sisteminin sade ve etkin bir yapıya kavuşturulması sağlanacak.
• Mesleki ve teknik eğitim mezunlarına istihdam için sektör içi okul ve sektöre entegre okul benzeri iş birliği modelleri oluşturulacak.
• İnsan kaynakları alanında gençlere yönelik yetenek yönetimi uygulamaları geliştirilecek.
• Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin istihdama erişimlerini desteklemeye yönelik programların etkinliği artırılacak.
• İŞKUR gençlik internet sitesi uygulamaya açılacak.
• Dar gelirli hanelere Kurum hizmetlerinin sunumunda öncelik sağlanacak.

Program, gençlerin istihdama katılmalarını teşvik etmek ve işsizlik oranını düşürmek için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu yatırımlar, Türkiye’nin dört bir yanında yollar, köprüler, barajlar, hastaneler ve okullar inşa edilmesini sağlayacak.

Yatırımlar, ayrıca binlerce kişiye istihdam sağlayacak ve ekonomiye ivme kazandıracak.

En yüksek yatırımı 102,4 milyar lirayla TPAO yapacak. TPAO’yu 61,3 milyar lirayla TCDD, 29 milyar lirayla BOTAŞ takip edecek.

Yatırımlar, sektöre umut ışığı olacak.

İşsizlere de yeni fırsatlar sunacak.

Bu yatırımlar, Türkiye’nin geleceğini inşa edecek.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı, temmuz ayında 15 milyon 166 bin 88 kişiye yükseldi. Bu rakam, geçen yılın aynı ayında 14 milyon 531 bin 227 idi.

Ücretli çalışan sayısındaki artış, tüm sektörlerde gerçekleşti. Sanayi sektöründe yüzde 1,3, inşaat sektöründe yüzde 14,7, ticaret-hizmet sektöründe ise yüzde 4,4 artış yaşandı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre, ücretli çalışan sayısı temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1 arttı. Bu dönemde ücretli çalışan sayısı aylık bazda sanayi sektöründe yüzde 0,8, inşaat sektöründe yüzde 3,3, ticaret-hizmet sektöründe ise yüzde 0,6 artış kaydetti.

Ekonomiye Can Suyu

Ücretli çalışan sayısındaki artış, ekonomiye can suyu oldu. Artış, istihdam piyasasının güçlendiğini ve işsizliğin azalmaya devam ettiğini gösteriyor.

Ücretli çalışan sayısındaki artış, işçilerin gelirlerini artırarak tüketimi de olumlu etkileyecek. Bu da ekonomik büyümeyi destekleyecektir.