Türkiye. – FxDoping https://fxdoping.com Forex & Bitcoin & Döviz & Ekonomi Haberleri Sat, 21 Jun 2025 06:59:38 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.9.10 https://fxdoping.com/wp-content/uploads/2022/12/cropped-5334800-32x32.png Türkiye. – FxDoping https://fxdoping.com 32 32 Bakan Bayraktar: Nükleer Enerji, Türkiye İçin Bir Rüyanın Ötesinde Ekonomik İhtiyaçtır https://fxdoping.com/bakan-bayraktar-nukleer-enerji-turkiye-icin-bir-ruyanin-otesinde-ekonomik-ihtiyactir/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=bakan-bayraktar-nukleer-enerji-turkiye-icin-bir-ruyanin-otesinde-ekonomik-ihtiyactir Fri, 20 Jun 2025 06:58:00 +0000 https://fxdoping.com/?p=24060 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada, nükleer enerjinin Türkiye için sadece bir hedef değil, aynı zamanda büyüyen ekonominin vazgeçilmez bir ihtiyacı olduğunu kesin bir dille ifade etti. Ülkenin her yıl artan enerji talebini karşılamak, enerji arz güvenliğini sağlamak ve uygun fiyatlı enerjiye erişmek için nükleer enerjinin kritik bir rol oynadığını vurguladı. Bayraktar, doğal gazın jeopolitik risklere açık yapısına, kömürün zorlaşan yatırım koşullarına ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintili doğasına dikkat çekerek, nükleer enerjinin “temiz bir baz yükü enerji kaynağı” olarak Türkiye’nin enerji geleceğinde merkezi bir konumda olduğunu kesinlikle belirtti. Bu vizyon, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için atılmış kararlı bir adımdır.


Türkiye’nin Artan Enerji Talebi ve Nükleer Enerjinin Rolü

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’de enerji talebinin her yıl en az yüzde 4 artmasını beklediklerini söyledi. Bu artışa büyük veri, yapay zeka ve dijitalleşme gibi unsurların da eklenmesiyle talebin daha da yükseleceğini kesinlikle belirtti. Bu talebi karşılamak ve kurulu güce yatırım yapmak, Türkiye’nin ekonomik büyümesi için hayati önem taşıyor. Bayraktar, mevcut enerji kaynaklarının sınırlılıklarına dikkat çekerek, nükleer enerjinin bu bağlamdaki kritik rolünü ortaya koydu.

Türkiye’de enerjinin üçte birinin kömürden karşılandığını, ancak yeni tesis kurulumunun giderek zorlaştığını ve finansman sağlamanın da güçleştiğini dile getirdi. Doğal gazın ise politize edildiğine, yapay yaptırımlar ve jeopolitik gelişmelerden etkilendiğine dikkat çeken Bayraktar, “Doğal gaz fiyatlarındaki dalgalanmalar, bize parlak bir sinyal vermiyor. Hidroelektrik üretiminde ise neredeyse potansiyelimizin sonuna ulaştık,” dedi. Yenilenebilir enerjiye küresel ilgi gösterildiğini anlatan Bayraktar, “Ancak bunlar ara kaynaktır. Güneş çıkmadığında, rüzgar esmediğinde üretim sıkıntılarıyla karşılaşılıyor. Bu yüzden, temiz bir baz yükü enerji kaynağına ihtiyacımız var,” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, enerji çeşitliliğinde nükleerin vazgeçilmezliğini kesinlikle ortaya koyuyor.

Bayraktar, nükleer enerjinin bu alanda ön plana çıktığını vurgulayarak, “Nükleer enerji, Türkiye için bir rüyanın da ötesinde, ekonomik ihtiyaçtır. Büyüyen ekonomimiz için temiz baz yükü enerji kaynağı bir gerekliliktir ve nükleer enerji bunu karşılıyor,” diye konuştu. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) inşası süren 4 üniteye ek 8 reaktöre daha ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Bayraktar, uygun fiyatlı enerji sağlanması ve arz güvenliğinin artırılması için 5 gigavatlık küçük modüler reaktörlerin de gerekli olduğunu dile getirdi. Bu durum, Türkiye’nin nükleer enerjiye olan kararlı yatırımını ve uzun vadeli enerji stratejisini kesinlikle yansıtıyor.


Nükleer Enerji Projelerinin Ekonomik ve Sosyal Katkıları

Bakan Bayraktar, nükleer enerji projelerinin üç temel boyutta değerlendirilebileceğini; bunların arz ve talep ile ekonomik ve sosyal boyut olduğunu söyledi. Bu projelerin ülke ekonomisine sağlayacağı katkının önemine işaret eden Bayraktar, “Akkuyu NGS’ye baktığımızda, proje etrafında muazzam bir büyüme var. Akkuyu NGS sayesinde sanayiden inşaata yaklaşık 300 şirket, proje etrafında bir ekosistem geliştirdi. Bu şirketlerdeki binlerce çalışanın yanı sıra 30 binden fazla kişi de şu anda proje sahasında çalışıyor,” ifadelerini kullandı. Bu rakamlar, nükleer enerji projelerinin sadece enerji üretimi değil, aynı zamanda istihdam ve yerel ekonomiye sağladığı büyük katkıyı kesinlikle gösteriyor.

Bayraktar, Rosatom’un bu konuda sorumlu bir süreç yürüttüğünü ve Akkuyu NGS’nin bulunduğu şehirde topluma önemli katkılar sağladığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ayrıca proje sayesinde bir insan sermayesi kazanıyoruz. Bu projede elde ettiğimiz yetenekleri Macaristan’daki Paks 2 veya Mısır’daki projelere ihraç etme şansımız oluyor. Rusya’da yüzlerce öğrencimiz, nükleer alanda eğitim alıyor ve insan sermayesi daha da gelişiyor. Nükleer enerjinin tüm bu unsurları, ekonomimiz için itici bir güç yaratıyor.” Bu açıklamalar, nükleer enerjinin Türkiye için sadece bir enerji kaynağı olmanın ötesinde, stratejik bir ekonomik kalkınma aracı olduğunu kesinlikle ortaya koyuyor. Kazanılan deneyim ve insan kaynağı, Türkiye’yi küresel nükleer enerji pazarında önemli bir oyuncu haline getirecek.

]]>
Bakan Kacır’dan Kararlı İfade: Türkiye, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisiyle Fırsatları Kesinlikle Gerçeğe Dönüştürecek https://fxdoping.com/bakan-kacirdan-kararli-ifade-turkiye-2030-sanayi-ve-teknoloji-stratejisiyle-firsatlari-kesinlikle-gercege-donusturecek/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=bakan-kacirdan-kararli-ifade-turkiye-2030-sanayi-ve-teknoloji-stratejisiyle-firsatlari-kesinlikle-gercege-donusturecek Fri, 09 May 2025 12:21:00 +0000 https://fxdoping.com/?p=23991 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanındaki yol haritasını çizen “2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi”nin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu strateji doğrultusunda sanayisini güçlendirecek yapısal adımları hızla hayata geçireceğini ve küresel ticaret ile teknoloji savaşlarından yara almadan, önündeki tüm fırsatları somut başarılara dönüştürme konusunda kesin bir kararlılık sergilediğini net bir şekilde ifade etti.

Milli Teknoloji Hamlesi Vizyonuyla Yüksek Katma Değer ve Dijital Dönüşüm Hedefleniyor

Bakan Kacır, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı önemli paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Genelgesi’ne ilişkin kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. Kacır, bu stratejinin temelini, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi vizyonunun oluşturduğunu ve bu stratejinin nihai amacının, ülkenin sanayi ve teknoloji ekosistemini yüksek katma değer üreten, inovasyon odaklı, yeşil ve dijital dönüşümünü tamamlamış güçlü bir yapıya kavuşturmak olduğunu vurguladı. Bu stratejik hedefler doğrultusunda atılacak adımların, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağı, teknoloji alanında bağımsızlığını pekiştireceği ve sürdürülebilir ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlayacağı kesin bir şekilde ifade edildi. Bakan Kacır’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanında iddialı bir vizyona sahip olduğunu ve bu vizyonu hayata geçirmek için kararlı bir irade sergilediğini açıkça ortaya koyuyor. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin, Türkiye’nin geleceğine yönelik umutları artırdığı ve ülkenin teknoloji alanındaki potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmesi için yol gösterici bir nitelik taşıdığı belirtiliyor.

Küresel Zorluklara Rağmen Fırsatları Değere Dönüştürme Azmi ve Kararlılığı Vurgulanıyor

Bakan Kacır’ın paylaşımında özellikle dikkat çeken nokta, Türkiye’nin küresel arenada yaşanan yoğun ticaret ve teknoloji savaşlarından herhangi bir zarar görmeden, aksine bu zorlu ortamda ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek somut başarılara dönüştürme konusundaki sarsılmaz inancı ve kararlılığı oldu. Kacır’ın “Sanayimizi güçlendirecek yapısal adımları hızla hayata geçirecek, ticaret ve teknoloji savaşlarından yara almadan fırsatları gerçeğe dönüştürmeyi başaracağız,” şeklindeki kesin ifadeleri, Türkiye’nin bu stratejik hedeflere ulaşma konusunda hiçbir tereddüt göstermeyeceğini ve gerekli tüm adımları cesurca atacağını açıkça ortaya koyuyor. Bu kararlılık, Türkiye’nin sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel ölçekte de önemli bir sanayi ve teknoloji merkezi olma vizyonunu destekliyor. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte, Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı üretimde önemli bir oyuncu haline gelmesi, Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin güçlenmesi, dijital dönüşümün hızlanması ve yeşil sanayi uygulamalarının yaygınlaşması bekleniyor. Bu stratejik adımlar, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını artıracak, istihdamı destekleyecek ve refah seviyesini yükseltecektir. Bakan Kacır’ın bu güçlü ve motive edici açıklamaları, Türkiye’nin geleceğine olan inancı pekiştiriyor ve ülkenin sanayi ve teknoloji alanındaki potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştireceğine dair umutları artırıyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ne ilişkin yaptığı kararlı açıklamalar, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanında yeni bir döneme girdiğini müjdeliyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla şekillenen bu strateji, Türkiye’nin yüksek katma değerli üretim, inovasyon, yeşil ve dijital dönüşüm hedeflerine ulaşma konusundaki kesin iradesini ortaya koyuyor. Bakan Kacır’ın küresel zorluklara rağmen fırsatları gerçeğe dönüştürme konusundaki sarsılmaz inancı, Türkiye’nin bu stratejik hedeflere ulaşacağına dair güçlü bir güvence sunuyor. Bu kararlılık ve vizyon doğrultusunda atılacak adımlar, Türkiye’yi sanayi ve teknoloji alanında bölgesel bir güç olmanın ötesine taşıyarak küresel bir oyuncu haline getirme potansiyeli taşıyor.

]]>
Yeşil OSB’ler: Çevre Dostu Sanayinin Geleceği https://fxdoping.com/yesil-osbler-cevre-dostu-sanayinin-gelecegi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=yesil-osbler-cevre-dostu-sanayinin-gelecegi Thu, 16 May 2024 09:19:09 +0000 https://fxdoping.com/?p=23196 Dünya, iklim kriziyle mücadelede kritik bir dönüm noktasında. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim, her sektörde olduğu gibi sanayide de hayati önem taşıyor. “Yeşil OSB”ler, bu alandaki en önemli gelişmelerden biri olarak öne çıkıyor.

Yeşil OSB Nedir?

Yeşil OSB’ler, endüstriyel faaliyetlerin çevresel etkilerini en aza indirmeyi ve doğal kaynakların korunmasını hedefleyen Organize Sanayi Bölgeleri’dir. Bu OSB’ler, atık yönetimi, enerji verimliliği, su tasarrufu, yeşil altyapı ve çevresel iyileştirmeler gibi alanlarda öncü uygulamaları teşvik ederek işletmelerin çevresel etkilerini azaltmalarına ve topluma daha fazla değer katmalarına katkıda bulunur.

Türkiye’de Yeşil OSB’lerin Önemi

Türkiye, uluslararası alanda da var olan “Yeşil OSB” kavramına büyük önem veriyor. 2053’te “Sıfır Karbon” hedefinin hayata geçirilmesi için bu OSB’lerin sayısının ve kapsamının artırılması kritik bir rol oynuyor.

İMES OSB: Yeşil OSB’ye Örnek Bir Model

Imes Organize Sanayi Bölgesi (İMES OSB), Türkiye’de “Yeşil OSB” kavramının öncülerinden biri konumunda. Bölge Müdürü Onur Kesici’nin de belirttiği gibi, İMES OSB; ISO standartları gereğince Çevre, Enerji, İSG ve kalite yönetim sistemlerini kurarak, bölgedeki sanayicilerin Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarına öncülük ederek ve karbon ayak izi hesaplamaları gerçekleştirerek bu alanda önemli adımlar atıyor.

Sonuç

Yeşil OSB’ler, sadece çevreye duyarlı üretim yapmakla kalmayıp, aynı zamanda işletmelere ekonomik açıdan da fayda sağlıyor. Vergi indirimleri, kredi imkanları, altyapı desteği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında eğitim ve danışmanlık hizmetleri gibi teşvikler, “Yeşil OSB”lerde faaliyet gösteren firmaları daha cazip hale getiriyor.

Türkiye’nin “Sıfır Karbon” hedeflerine ulaşması için “Yeşil OSB” kavramının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, İMES OSB’nin örnek teşkil eden çalışmaları ve gelecek planları umut verici bir gelişmedir.

]]>