Uraloğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri olarak 160 milyonluk genç ve dinamik nüfus ve 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklükle, küresel bir güç olma potansiyeline sahip olduklarını söyledi.

Uraloğlu, Türkiye olarak demir yolu ağının geliştirilmesi, hızlı tren bağlantılarının artırılması, kara yolu ulaşımında kapasite artışları ve yeni güzergahların oluşturulması ile liman kapasitelerinin artırılmasına ilişkin planlama ve çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, “Bu muazzam yatırımlarla ülkelerimiz üzerinden geçen Orta Koridorun kapasitesinin de artırılmasını hedeflemekteyiz. Tüm üyelerin çalışmalarını bu yönde hızlandırdığını görmekten memnun duyuyoruz” dedi.

Uraloğlu, Zengezur Koridoru’nun önemine değinerek, şunları söyledi:

“Zengezur, Azerbaycan ile Türkiye arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantıları ile bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çok yakın çalışıyoruz. Kardeş Türk devletlerinin Zengilan’da bir araya gelmesini de bu açıdan anlamlı buluyorum.”

Uraloğlu, üye devletler arasında havacılık ilişkilerinin ilerletilmesi konusunda da ikili düzeyde görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu çerçevede, havacılık idarelerimiz arasında daha sık ve düzenli görüşmeler gerçekleştirilmesi, uçuş frekanslarının ve noktalarının artırılması ve karşılıklı kolaylıkların sağlanması faydalı olacaktır. Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında da havacılık idarelerimizin görüşmelere başlamasından duyduğumuz memnuniyeti ayrıca belirtmek isterim” diye konuştu.

Uraloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin ortak ekonomik kalkınmasına yönelik önerilerini de şöyle dile getirdi:

• “Ülkelerimiz arasında ticareti zorlaştırıcı değil; kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır ile hareket etmeliyiz.”
• “Ulaştırmada dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda öncü bir ülke olarak, dileyen üye ülkeler ile tecrübe paylaşımına hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.”
• “Asya ile Avrupa arasındaki ticaret hacmi, bizlerin kara üzerinden ortaya koyabileceği kara taşımacılık kapasitesinin çok çok üzerindedir. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekmektedir.”

Uraloğlu, konuşmasının sonunda Orta Doğu’da hakça, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşılmasına her anlamda destek vermeleri gerektiğini ifade ederek, “Filistin için kalıcı çözümü tesis etmek zorundayız. Filistin meselesi görmezden gelindikçe, bölgedeki normalleşme çabaları sonuçlanmayacaktır” dedi.

Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkiler

Uraloğlu, Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkilerin her alanda geliştiğini belirterek, “İki ülke Cumhurbaşkanları eş başkanlığında kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin her alanda ilişkilerin daha da geliştirilmesi için önemli bir platform görevi gördüğünü” söyledi.

Ulaştırma ve altyapı alanında da iki ülke arasında önemli bir iş birliği potansiyeli olduğuna dikkat çeken Uraloğlu, “Altyapıdan denizciliğe, karayolu ve demiryolu taşımacılığından gemi inşa alanına kadar Bakanlığımız görev alanına giren pek çok konuda ülkelerimiz arasında önemli bir iş birliği potansiyeli mevcuttur” dedi.

Kalkınma Yolu Projesi

Uraloğlu, Türkiye’nin coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında artan ticarete daha fazla ulaşım altyapısı sağlamayı amaçladığını belirterek, “Özellikle Doğu-Batı bağlantısını geliştirmek amacıyla Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile Orta Koridorun demiryolu bağlantısı sağlanmıştır. Ayrıca, Hazar Denizi’ni doğrudan Türkiye’ye bağlayacak olan Zengezur Koridoru’nun inşasıyla ilgili çalışmalar devam etmekte ve bölgemizin barış projeksiyonu olarak desteklenmektedir” açıklamasında bulundu.

Uraloğlu, bu kapsamda hayata geçirilen Kalkınma Yolu Projesi’ne de değinerek, “Kalkınma Yolu Projesi, Batı Afrika’dan Güney Asya’ya ve Ortadoğu’yu da içine alan bölge ile Avrupa ve Orta Asya’ya arasındaki erişimlerde yük taşımacılığı için ciddi kolaylıklar sağlayacaktır” dedi.

Uraloğlu, “Mesela, Güney Asya’daki bir yük Irak’ın Faw Limanı’ndan sonra tek gümrük noktası geçişi ve mod değiştirmeden Avrupa sınırlarına ulaşacaktır. Keza, Basra Körfezi ile Cezayir de farklı bir güzergâh ile birbirine bağlanmış olacaktır. Keza, Basra Körfezi ile Cezayir de farklı bir güzergâh ile birbirine bağlanmış olacaktır” ifadelerini kullandı.

Filistin meselesi

Uraloğlu, Filistin-İsrail savaşına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Batılı ülkelerin tam desteğini alan İsrail yönetimi, insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini çiğneyerek, okulları, camileri, kiliseleri, hastaneleri, üniversiteleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamaya devam ediyor” dedi.

Uraloğlu, “Çocukları dahi katletmeyi meşrulaştıran bir fanatizmle karşı karşıyayız. Filistin için kalıcı çözümü tesis etmek zorundayız. Filistin meselesi görmezden gelindikçe bölgedeki normalleşme çabaları sonuçlanmayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Uraloğlu, Cezayir’deki temaslarının verimli geçtiğini belirterek, “Cezayirli paydaşlarla mevcut taşımaların geliştirilmesi ile yeni hat ve koridorlar üzerinde çalıştıklarını” söyledi. Bakan Uraloğlu, “İş birliğimizin bir üst seviyeye taşınmasını hedefliyoruz” diyerek konuşmasına son verdi.